Alerjik Rinit (Alerjik Nezle)

TEDAVİ ALANLARIAlerjik Rinit (Alerjik Nezle)

"Bilgilendirme Amaçlıdır."

Alerjik Rinit diğer adıyla Alerjik Nezle, hayatı tehdit eden bir hastalık olmamakla birlikte, insanların yaşam kalitesini önemli oranda etkileyen bir hastalıktır. Alerjik Rinit erişkinlerde iş günü, çocuklarda okul günü kaybı yaratırken; tedavisi için harcanan paranın oldukça yüksek olması nedeni ile ekonomik açıdan da zarar vermektedir. Bu nedenle Alerjik Rinit’in tanı ve tedavisi oldukça önemlidir.

Alerjik Rinit, burun mukozasının (burun iç yüzünü örten zarın) enflamasyonu (ödemi - enfeksiyona bağlı olmayan iltihabı) olarak tanımlanır. Burunda kaşıntı, hapşırık, sulu burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile karakterizedir. Baş ağrısı, koku alma bozukluğu ve konjuktivit gibi bulgular da eşlik edebilir.

Alerjik Rinit, sebep olan alerjene göre mevsimsel (polenler, bazı küf mantarları) ve perrennial yani yıl boyu süren (ev tozu akarı, hayvan deri döküntüsü ve tüyleri, bazı küf mantarları) olarak sınıflandırılabilir. Ancak bu iki grup arasındaki ayırım her zaman kesin olarak yapılamayabilir.

Hastaya Yaklaşım ve Tedavi
* Tüm hastaların tam bir kulak, burun, boğaz, baş ve boyun muayenesi yapılmalıdır. Şikâyetlere herhangi bir enfeksiyonun ya da yapısal bir bozukluğun yol açıp açmadığı saptanmalı böyle bir problemin belirlenmesi hâlinde uygun tedavi yapılmalıdır.
* Hikâye ve muayeneden sonra hangi maddeye karşı alerjik reaksiyon oluştuğunu tespit etmek amacı ile deri testleri ya da kan testleri istenebilir. Testler, sadece hangi maddeye karşı alerji olduğunu değil, bu alerjinin düzeyini de ortaya çıkmaktadır.
* Alerji tanısı konulan hastalarda tedavide kullanılabilecek farklı ilaç grupları mevcuttur. Hastanın özelliklerine, muayene bulgularına ve şikâyetlerinin ciddiyetine göre farklı tedavi protokolleri uygulanabilir.
* Kullanılan başlıca ilaç grupları; antihistaminikler (alerjik reaksiyonları baskılar), dekonjestanlar (burun içindeki ödemi azaltır), kromolin (reaksiyona neden olan maddelerin hücrelerden salınmasını önler), kortizon (reaksiyonları azaltır, enjeksiyon, hap ya da sprey olarak kullanılabilir) ve aşıdır (alerjenin vücutta alerji oluşturmadan bloke edilmesini sağlar, alerjene hassasiyeti azaltır).

Testlerle ya da hikâye ile şikâyetlere neden olan bir alerjen saptandığında tıbbi tedavinin yanı sıra bu alerjen maddelerden korunmaya yönelik çevre kontrolü danışmanlığı da verilmelidir.

Alerjik nezle tedavisinde takip edilen yaklaşım sırası şu şekildedir:
* Alerjen uyaranlarla temasın kesilmesi.
* İlaç tedavisi.
* Aşı tedavisi.
* Cerrahi: Özellikle burun tıkanıklığına neden olan burun eti büyümeleri, burun içi polip oluşumları ve tedaviye yanıt vermeyen kronik sinüzit durumlarında başvurulur. Hastanın şikâyetlerinin azalmasında faydalı olur.
* Işık Tedavisi (Fototerapi-Rhinolight)

Fototerapi (Işık Tedavisi)
Burun mukozasının mikrobik olmayan bir inflamasyonu olan alerjik nezlenin tedavisinde uygulanan en yeni teknolojik yaklaşım özel bir içeriğe sahip yüksek yoğunlukta ışıktan oluşan Rhinolight yani ışık tedavisidir.

Birkaç dakikalık seanslar hâlinde uygulanan ışık tedavisi ağrısız bir uygulamadır ve bir ya da iki tedaviden sonra olumlu etkileri hemen izlenmeye başlamaktadır. Hem mevsimsel hem de tüm yıl süren (perenial) alerjik nezlesi olan hastalarda ışık tedavisi ile burunda alerjiye bağlı gelişen kaşıntı, akıntı, tıkanma, hapşuruk gibi her türlü şikâyet başarı ile azaltılmakta ya da yok edilmektedir.

Burun içi Işık Tedavisi (Fototerapi) alerjik nezlesi olan bütün hastalarda uygulanabileceği gibi bazı hasta gruplarında özellikle tercih edilmektedir. Bunlar;

* Alerjik nezle ile ilgili şikâyetleri burun spreyleri ve ağızdan alınan alerji ilaçları ile kontrol edilemeyen hastalar,
* Standart tedavilerin, yan etki ya da başka hastalıklar için kullanılan diğer ilaçlarla etkileşim gibi çeşitli nedenlerle uygulanamadığı hastalar,
* Uzun dönem ilaç kullanmak istemeyen hastalardır.

İki hafta içinde uygulanan 6 ya da 8 seanstan oluşan Rinolight tedavisinde özel dalga boylarındaki ışınların karışımından oluşan bir ışık kullanılmakta ve burun delikleri yolu ile yapılan uygulama sırasında herhangi bir sıcaklık ya da ağrı hissi oluşmamaktadır. Dokuda herhangi bir kalıcı hasar oluşmadığından alerji hastalarında bir sorun yaşanmadan uzun dönemler kullanılabilmektedir.

Rinolight ile verilen ışığın %70’den fazlası gözle görülebilen ışınlar, %25’i ultraviyole A (UVA) ve %5’ten az kısmı ultraviyole B (UVB)’dir.

Rinolight ile burunda oluşan başlıca etkiler;
* Mukozada alerjik reaksiyona bağlı histamin maddesi salınmasının engellenmesi,
* Histamini üreten mast hücrelerinin salgı yapmasının önlenmesi,
* T lenfosit ve eozinofil adı verilen hücrelerin miktarında azalma,
* Hastanın burun salgılarında eozinofil, ECP ve Interlökin-5 gibi alerjik reaksiyonlarda artan maddelerin miktarında azalmadır.

Işık tedavisi uygulanma şekilleri;
Rhinolight mevsimsel alerjisi olan hastalarda toplam 6, tüm yıl alerjisi olan hastalarda ise 8 seans olarak uygulanmaktadır. Mevsimsel alerjide ardışık 2 haftada üçer tedavi uygulanırken, tüm sene devam eden alerjik nezlesi olan hastalarda ilk hafta yapılan 3 tedaviyi takiben 5 hafta boyunca haftada 1 uygulama yapılmaktadır.

Işık tedavisinin uygulanmaması gereken hastalar:
Alerjik nezle tanısı konan bazı hastalarda ışık tedavisinin faydası beklenmeyeceği gibi yan etkileri de olabilir. Alerji tedavisinde Rinolight kullanılmaması gereken hastalar;

* Standart tedavileri kullanamama nedenleri ciddi burun eğiklikleri olan hastalar,
* Alerjik nezlenin yanı sıra diğer akut viral ya da bakteriyel burun iltihapları bulunan hastalar,
* Burun içinde ya da genizde tümörleri olan hastalar,
* Ciddi burun kuruması ve burun içinde kabuklanma şikâyeti olan hastalar,
* Daha önce cilde yönelik ışık tedavisi sırasında ciltte ciddi sorunlar yaşamış olan hastalardır.
* Henüz çocuklarda ışık tedavisi kullanımı ile ilgili yeterli klinik bilgi birikimi olmadığından, Rhinolight uygulaması 14 yaş altındaki hastalara önerilmemektedir.